Fomo nedir? Fomo ile nasıl başa çıkılır? Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney çağın hastalığı olan FOMO hakkında kıymetli bilgiler verdi. İşte çağın hastalığı olarak nitelendirilen fomo hakkında tüm merak edilenler!
TÜM YAŞ KÜMELERİ TARAFINDAN KULLANILIYOR
İnternete ulaşım ve akıllı telefonlar artık ceplerimizde birer bilgisayar taşıma imkânı verdi. 2006 yılında birinci toplumsal paylaşım sitesi Facebook’un üye kabul etmesi ve bugün dünyada her 4 bireyden birisi tarafından kullanılmakta olması yeni bir durumu ortaya çıkardı. Gerisinden devam eden süreçte twitter, instagram, swam, foursquere, snapchat üzere toplumsal ağlar yaygınlaştı. Evvelce yalnızca gençlerin ilgi gösterdiği bu platformlar artık neredeyse tüm yaş gruplarınca kullanılmaya başlandı. Bu toplumsal ağlara yakınlarımızı, eski arkadaşlarımızı, akrabalarımızı ekledik. Çeşitli kümeler kuruldu ve bunlara üye olduk.
MAHREMİYET BİR ÖLÇÜDE ORTADAN KALKTI
Bunun birinci tesiri paylaşımlarımızla birlikte; hayatımızdan, yaşadıklarımızdan, seyahatlerimizden, eğlencelerimizden herkesin haberi oldu. Bunun zıddı olarak, tanıdıklarımızın neler yaptığından haberdar olduk. Bunun eğlenceli bir durum olduğunu kabul etmek gerekir. Lakin mahremiyet bir ölçüde ortadan kalktı. Bir diğer gelişme ise bizim yapamadığımız ve başkalarının yaptıklarından ve keşfettiklerinden de vakit zaman kendimizi geri kalmış olarak hissetmeye başladık. İşte bu noktada yeni bir sorun çıkmaya başladı ve gelişti. Bu duruma gelişmeleri kaçırma korkusu, öbür ismiyle FOMO (Fear of Missing Out) denmektedir.
FOMO NEDİR?
FOMO, oluşumunda en büyük etken kişinin gelişmeleri kaçıracağı endişesidir. Lakin toplumsal ağlarda arkadaş sayıları ve onların yaptığı hareketler dikkate alındığında gelişmelerin her birisine uyabilmek, kişi için imkânsızdır. Buna karşın kişi eza duyar. Daima toplumsal ağlarını denetim eder. Hatta bu yüzden vakit kaybı yaşar, işleri aksayabilir, dersleri aksayabilir ya da uykusuz kalabilir. Araç kullanırken bile denetim etmeye devam eder. Katılamadığı yahut çağırılmadığı etkinliklerden ötürü olumsuz hisler hisseder, dışlanmışlık yaşar. Zahmetlidir.Mutsuzluk, kıskançlık, paranoya, nefes almada zahmet, çarpıntı hissi oluşur. Bunları geçiştirmek ister lakin kabul görmediği ve gelişmelerden uzak kaldığı niyeti, moral bozukluğuna neden olur. Türkiye’deki internet kullanıcılarının toplumsal medya kullanım oranı yüzde 92’ken dünya genelinde ise bu oran yaklaşık yüzde 40 civarındadır. Tıpkı vakitte Türkiye’de internet kullanıcılarının 16-24 yaş aralığındaki kullanıcıların % 84, 25-34 yaş aralığında yüzde % 77, 35-44 yaş aralığında yüzde % 62, 45-54 yaş aralığında ise yüzde % 41’i her gün internete giriyor. Ayrıyeten ülkemizde her iki bireyden biri akıllı cep telefonu kullanıyor. Bunlar FOMO olma riskimizin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. FOMO erkeklerde daha sık görülür. Kimliğin oluşma periyodu olan ergenlik ve birinci yetişkinlik periyodunda daha sık görülür. Zira bu periyotta kendine itimat tam olarak oluşmaması, arkadaşların kişinin hayatında tesirli olması ve yetersizlik hislerinin daha ağır yaşanması nedeniyledir.
FOMO ile nasıl başa çıkılır?
1. Birkaç günlüğüne toplumsal medya hesaplarınızı dondurun, sizde nasıl bir tesir yarattığını gözlemleyin. Fark etmek değişim için kaidedir.
2. Kendi hayatınıza odaklanın. Böylelikle neler yapıp, neler yapamadığınızı keşfedin.
3. Yaşadığınız anın tadını çıkarın, âlâ vakit geçirirken, telefonla fotoğraf çekmeyin yahut pozisyonunuzu, kimlerle birlikte olduğunuzu paylaşmayın.
4. Planlar yapın ve onlara uymaya çalışın.
5. Mutlaka hobi edinin, böylelikle kendinizi daha fazla geliştirirsiniz.
6. Egzersiz yapın. Bilhassa yürüyüş hem kendinizle baş başa kalmanızı hem de etrafınızı daha düzgün fark etmenizi sağlayacaktır.
7. Kitap okuyun.
8. İnternet paketinizi azaltın.
KAYNAK: POSTA
